Karaciğerde taş olduğunun söylenmesi aslında karaciğerde yağlanma olması demektir. Şöyle ki, günümüzde yaşayan toplumda çocuklar da dahil olmak üzere herkes de karaciğer yağlanması görülmektedir ve bu, karaciğer büyümesi, karaciğer yağlanması, karaciğer taşı veya safra kesesi taşı gibi çeşitli isimlerle adlandırılmaktadır.
Karaciğer besinlerin parçalanmasını sağlamakta ve kanı temizlemektedir.
Bunun yanı sıra, çeşitli hormonlar ile enzimler üretmektedir ve İnsanlar yemek yedikçe, alkol kullandıkça, kahve ilaç gibi içecekler içip dışarıdan yemek yedikçe karaciğer kirlenmektedir. Kanı temizleme esnasında karaciğerde safra adı verilen bir sıvı oluşmakta ve bu sıvı safra kesesinde depolanarak, yiyeceklerin hazmedilmesi için mideye gönderilmektedir. Bu hazım sırasında eğer karaciğer zorlanırsa karaciğerde yağ birikintileri olmaya başlamaktadır. Bu durumda, önce safra kesesi dolmaktadır ve yağlar safra kesesinde de birikerek iltihaplanmakta ve bu da ağrı oluşumuna sebep olmaktadır. Ayrıca, bu yağ birikintileri çoğaldığı zaman karaciğer kanalları dolmakta ve biriken bu yağlar karaciğerin görevini yapamamasına sebep olmaktadır.
Karaciğerin görevini doğru yapamaması durumunda vücutun tüm metabolizma dengesi bozularak, özellikle de mide ve bağırsak sorunlarına neden olmaktadır, çünkü karaciğerin sinir sistemi diğer organların aksine, oldukça yüzeyde bulunduğundan, ancak karaciğer tamamen çöktüğünde yani çok geç kalındığı zaman ağrı ile sinyal vermektedir.
Karaciğerin kirlenmesi sonucu orataya çıkan belirtilerin bir kısmı şu şekildedir;
- İştahsızlık
- Kronik kabızlık
- Kil renkli dışkının görülmesi
- Baş dönmesi ve bayılma
- Sürekli ve aşırı gaz oluşması
- Kas gücünün olmaması
- Hemoroid
- Omuz ve sırtta aşırı ağrı
- Vücutta birden fazla yerde oluşan iltihaplanma
- Kürek kemiğinde ağrı
- Siroz hastalığı
- Solgun bir ten
- Beyin hastalıkları
- Astım rahatsızlığı
- Solunum yetmezliği
- Göz etrafında morluk veya koyulaşma
- Gut hastalığı
- Yüksek kolesterol
- Depresyon
- Ayaklarda oluşan mantar
- Vücudun kokması
- Cilt hastalıkları
- Hormon bozuklukları
- Kemik erimesi
- Sürekli yorgun hissetme
- Adet ve menopoz sorunları
- Aşırı kilo ya da aşırı zayıflık
- Eklem ve diz kapağı ağrıları
- Aşırı açlık atakları
- Uzun süre devam eden ishal
- Belde oluşan eğrilik
- Boyun tutulması
Safra kesesinde taş oluşmasının ve komplikasyonlarının tedavi edilmesi için çeşitli yöntemler bulunmaktadır ve bu yöntemler içinde en sık kullanılan yöntem ise laparoskopik ameliyatlar olmaktadır. Safra kesesinde taş oluşumunun tedavi sürecinde yapılan ameliyatların ancak %5 kadarı açık ameliyat şeklinde olmaktadır ve açık ameliyatın en büyük sebebi ise karnın içinde önceden geçirilmiş ataklar veya ameliyatlara bağlı olan yapışıklıklardır. Gereken durumlar için kullanılan diğer tedavi yöntemleri ise ERCP ve PTK'dir.
Safra kesesi taşı şikâyeti ile gelen hastaların bazılarında kısa süreli bir tedavinin ardından iyileşme sağlanabilmektedir ancak, klinik ilerleme bazen giderek ağırlaşmakta ve hasta için hemen bir cerrahi gelişim gerekli olabilmektedir. Bunun yanı sıra, bu ataklar sürekli tekrarlanır ise hastanın ameliyat olması gerekmektedir, çünkü hastanın geçirdiği her atak, safra kesesinde ve safra kesesinin çevresinde bulunan dokularda farklı düzeylerde ve kalıcı olarak bazı hasarlara yol açmaktadır.
