{ "title": "Karaciğerin Yapısı", "image": "https://www.karaciger.gen.tr/images/karacigerin-yapisi.jpg", "date": "21.01.2024 11:14:50", "author": "Mehmet Çolak", "article": [ { "article": "
Karaciğerin yapısı, karaciğer sindirim kanalının çalışmasında etkili olan bir salgı bezidir. Yağ, protein ve şeker metabolizmasını düzenleyici, vücudun ısısını ayarlayıcı, kan miktarını ayarlayan, vücudun ihtiyacı olan vitamini oluşturma gibi görevleri olan karaciğer, karın bölgesinin sağ üst bölümünde yer alır ve karnın sol üst bölgesine doğru ilerler. Karaciğer, kırmızı-kahverengi renge sahip ve çok sert kıvrımlı bir organdır. Fakat esnek bir yapıya sahiptir. Vücudun en büyük organı olan karaciğer, bin beş yüz gram ağırlığındadır ve içerisinde yaklaşık dokuz yüz gram kan bulundurur. Kalınlığı 8 cm olan karaciğerin en uzunluğu 30 cm önden arkaya çapı ise 16 cm'dir.

Karaciğer, karaciğer dokusu ve onu kaplayan bağ dokusu şeklinde bir kılıftan oluşmaktadır. Karaciğerin dokusu her biri birer karaciğer birimi olan çok sayıda küçük karaciğer lopçuklarından meydana gelmiştir. Bu lopçuklar, altı köşelidirler ve damarlarla çevrilmişlerdir. Lopçuklar arsında üç kollu yıldız biçiminde ve üç lopçuğu birbirinden ayıran aralıklar bulunmaktadır. Burada bulunan bağdokusu içinde, kapı toplardamarının bir kolu, bir atar damarcık, lenf damarları ve bir safra kanalcığı bulunmaktadır. Buradaki damarlar önce lopçuklar arasındayken, sonra lopçuklar içerisine girerek çevreden merkeze doğru ilerler. Merkeze geldiklerinde birleşerek merkezi toplardamarı oluştururlar. Bu damarlarda birleşerek lopçuk üstü toplardamarını, daha sonra karaciğer toplardamarını meydana getirirler. Karaciğerdeki lopçukların merkezinden başlayarak çevreye doğru ilerleyen borucuklar bulunmaktadır. Bu borucuklar, safra yollarının başlangıcını oluşturur. Karaciğer dışı safra yollarını, karaciğer ana kanalı-koledok kanalı ile safra kesesi ve kese kanalından meydana gelen yardımcı safra yolunu oluşturmaktadır. Safra kesesi kanalının karaciğer, koledok kanalına birleşmesi ile bu kanal ikiye ayrılır. Üst bölümdeki kanala karaciğer kanalı, alt bölümdeki kanala ise koledok kanalı denilmektedir. Karaciğerin kanalı 3-4 cm uzunluğundadır ve yaklaşık 5 mm çapındadır. Sol tarafa doğru eğri şekilde iner. Devamındaki koledok kanalı, pankreas bezi arkasından geçtikten sonra, on iki parmak bağırsağının ikinci bölümünün iç çeperini delerek sonlanır. Safra kesesi, armut şeklinde 8 ile 10 cm boyunda, 3 ile 4 cm eninde, uzun, kas ve zardan oluşur ve safranın toplandığı bir torbadır. Boyun, gövde ve dip olmak üzere üç bölümü bulunmaktadır. Safra kesesi karaciğer kanalının sağ kenarına bitişiktir.

Karaciğerin damarlanmasının iyi bilinmesi gerekmektedir. Çünkü birçok karaciğer hastalığının nedeni buradan anlaşılmaktadır. Genel olarak her organ, atardamar yolu ile oksijeni çok olan atardamar kanı alır, bu kan hücrelerde kullanılır. Karbondioksiti bol kirli kan olur ve toplardamarlar yolu ile genel dolaşıma katılarak kalbe döner. Ancak, karaciğerde durum öyle değildir. Çünkü hem atardamar hem de toplardamar kanları buraya gelmektedir. Temiz kan ise karaciğer atardamarı yolu ile gelir. Karaciğer ana atardamarları önce iç bükey, sonra dikey şeklinde gelmektedir. Mide ve safra kesesine giden dallar verdikten sonra, mide kapısının akasında üç dala ayrılır. Bunlardan bir tanesi karaciğer özel atardamarı, diğeri ise mide-onikiparmak bağırsağı atardamarıdır. Karaciğer özel atardamarı, karaciğer kapısına ulaştığında son bularak iki kola ayrılarak karaciğer içinde dağılır. Toplardamar kanı ise toplanan kanı getiren kapı toplardamarı ile karaciğere ulaşmaktadır. Kapı toplardamarı kısa ve kalın bir damardır. Başlangıç toplardamarı mezenter üst toplardamarı, mezenter alt toplardamarı ve dalak toplardamarlarıdır.

Karaciğer sağlıklı çalışmaz ve görevlerini yerine getirmez ise karaciğer yetersizliği, karaciğer iltihaplanması, karaciğer sirozu, safra kesesi iltihabı ve safra kesesi taşı meydana gelmesine neden olur. Karaciğer hastalıklarının belirtileri öncelikle sağ tarafta ağrı hissi ile başlar. Bunun yanı sıra, karında şişlik, bağırsakta fazla gaz oluşumu, çarpıntı, iştahsızlık, ağızda koku ve acılık, sık idrara çıkma, el ve ayaklarda şişkinlik gibi belirtiler oluşur. Bu gibi belirtileri kendisinde gören ya da hisseden kişilerin geç kalmadan, hemen Uzman bir doktora muayene olmaları gerekir.
" } ] }