Karaciğer Kisti, karaciğerde bulunan içi sıvı dolu keseciklerdir ve dünya nüfusunun %5'inde görülmektedir. Karaciğer kistinin genellikle belli bir belirtisi olmamaktadır ve bilgisayarlı ya da manyetik görüntüleme esnasında tesadüfen ortaya çıkmaktadır. Bu kistler genellikle iyi huyludur, ancak kötü huylu olanların erken teşhis edilmesi açısından büyük önem taşımaktadır ve bu kistlerin çoğu ameliyat ile çıkarılmaktadır.
Karaciğer kistleri birçok farklı guruba ayrılmaktadır ve bu guruplar kistin hangi sebepten ortaya çıktığı, koyulacak teşhis ve hangi tedavi yöntemlerinin uygulanacağı bakımından değişmektedir.
Basit kistler: Doğuştan gelen basit kistlerin sebebi, embriyonun gelişimi esnasında oluşan anormal safra yolu hücreleridir. Karaciğer kistleri arasında en yaygın gurubu oluşturan bu kistlerin çapı 3 santimden az olmaktadır.
Ekinokokkozis: İnsanlar ile hayvanlar arasında geçiş yapabilen ve bir tür bağırsak soluncanı enfeksiyonu olan ekinokokkozis, konak olarak kullandığı hayvanların insanlar tarafından yenmesi sonucunda bulaşmaktadır. Genellikle az gelişmiş ülkelerde görülen bu hastalık insanlar ve evcil hayvanların bulunduğu yerde tilki sayısındaki artış sonucunda artış gösterebilmektedir.
Kistadenom: İyi huylu olanlarına kistadenom, kötü huylu olanlarına ise kistadenorkarsinom adı verilmektedir. Kist tümörünün hangi sebeple kanserli tümöre dönüştüğü bilinmemektedir ve kanserli hücreler yavaşça büyüyerek 12 santimi bulmaktadırlar.
Polikistik Karaciğer Hastalığı: Polikistik karaciğer hastalığı doğuştan gelmektedir ve çok az rastlanan bir genetik hastalıktır. Bu hastalıkta, karaciğerde kümelenmiş halde 20'den fazla kist bulunmaktadır.
Karaciğer Kisti Teşhisi ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Karaciğerde bulunan ve karaciğere zarar vermeyen kistler, kişide hiçbir belirti gözlenmeden yıllarca kalabilmektedirler. Kistler genişleyip patladıklarında ise diğer organları sıkıştırırlar. Bu da kişide şişkinlik ve karnın sağ üst kısmında ağrı oluşmasına neden olabilmektedir. Ateş, kanlı balgam, deride şiddetli kaşıntı gibi belirtileri olabilen parazit kistler yani ekinokokkozisler ise siroz ve karaciğer kanseri belirtilerine benzeyen belirtiler göstermektedir.
Karaciğerde oluşan kistler genellikle hiçbir belirti göstermemekte ve başka hastalığın teşhisi sırasında ortaya çıkmaktadır. Bu kistlerin çoğu kendiliğinden kaybolurlar, kaybolmayan kötü huylu kistlerde ise cerrahi yöntem ile alınmakta ya da gerektiğinde karaciğer nakline başvurulmaktadır. Ameliyat ile kistin tamamının alınması, özellikle de kistadenom ve kistadenokarsinom hastaları için en iyi yöntemdir.
Karaciğerciğer kanseri hastalarında ilaç tedavisi de uygulanmaktadır. Özellikle ekinokokkozis sebebiyle oluşan kötü huylu kistler için, hastanın iki yıl kemoterapi görmesi, bir seri ameliyattan geçmesi gerekebilmektedir. Bunun yanı sıra, parazit solucanlarının tedavisi için de birçok ilaç kullanılması gerekebilmektedir.
Ailede karaciğer hastasının olması kişinin genetik karaciğer kanseri olabileceğini göstermektedir ve doğuştan gelen ya da genetik olan bu karaciğer kanserleri maalesef önlememektedir. Ancak, parazit kistlerin önceden önlenebilmesi mümkündür. Enfeksiyonun yaygın olduğu bölgelerde yaşayan kişiler özellikle de evinde evcil hayvan bulunduruyor ise temizliğe çok dikkat etmeli ve yiyeceklerini düzgün saklamalıdır. Ayrıca, avcılar gibi vahşi hayvana dokunması gereken kişilerde eldiven giymeyi ihmal etmemelidirler.