{ "title": "Karaciğer Fibrozis ve Sirozu", "image": "https://www.karaciger.gen.tr/images/karaciger-fibroz-sirozu.gif", "date": "21.01.2024 01:26:44", "author": "tuğba arslan", "article": [ { "article": "Karaciğer Fibrozis ve Sirozu, Kronik karaciğer hastalıkları son evreye geldiği zaman karaciğerdeki yaranın yara nedbe dokusu oluşarak kapanır, buna “ Fibrozis ” denilmektedir. Nedbeleşmenin büyük ölçüde olmasına ise “Siroz” adı verilmektedir. Karın boşluğunun sağ üst kısmında kaburgaların altına yerleşmiş olan karaciğer, 1300-1500 gram arası hacmi ile vücudumuzda bulunan organlar içinde en büyük olanıdır. Fibrotik dokunun karaciğer yapısını harap etmesi sonucunda organın kanlanması bozulur ve bu durum karaciğerde besin, hormon, ilaç ve zehirli maddelerin işlenmesi işlemini ve vücut için gerekli olan albümin ile pıhtılaşma faktörleri gibi proteinlerin üretimini yavaşlatması sonucunda da karaciğer sirozu meydana gelmektedir. Karaciğer sirozu önemli bir sağlık problemi olmaktadır. Ölüm sebeplerine bakıldığında ise karaciğer sirozunun 10. Sırada yer aldığı görülmektedir.

Siroz hastalığı en fazla, viral hepatitler ile kronik alkol kullanımı sonucunda görülmektedir. Ülkemizde bu hastalığın görülme nedeni en çok kronik hepatit B ve C enfeksiyonudur. Batı ülkelerinde ise karaciğer sirozuna yakalanma sebebi genellikle fazla alkol kullanımıdır. Bunların yanı sıra, karaciğer sirozuna daha az etkili olabilecek, safra yollarının iltihabi veya safra yollarını tıkayıcı hastalıklar ve Wilson hastalığı, hemokromatoz, kistik fibroz, alfa-1 antitirpsin eksikliği gibi bazı konjenital karaciğer hastalıkları, uzun süren kalp yetersizliği ve bazı ilaç ile toksinlere uzun süre maruz kalma gibi hastalıklar da neden olmaktadır.

Belirtiler

Karaciğer hastalığına yakalanan kişilerde ilk evrelerde halsizlik, çabuk yorulma, kuvvet kaybı gibi belirtiler görülmektedir. Siroz ilerlediğinde ise bu kişilerde, iştahsızlık, bulantı, adet düzensizliği, cinsel isteğin olmaması, erkek hastaların göğüslerinde büyüme ve kaşıntı gibi belirtiler görülmektedir. Bu belirtilerin görülme sebebi, karaciğer fonksiyonlarındaki azalmadır. Karaciğer sonucunda, karaciğerdeki hepatositlerin yerini bağ dokusu almakta ve giderek karaciğer fonksiyonları azalmaktadır. Buna bağlı olarak da protein eksikliği sonucunda hastaların bacaklarında ödem oluşmakta ve karın boşluğunda su birikmesi sonucu karın şişliği görülmektedir. Hastalarda bu belirtilerin yanı sıra, hastalığın getirilerinden kaynaklanan burun ve diş eti kanamaları, davranış değişiklikleri, sinirlilik hali, uyku bozuklukları, unutkanlık veya konuşma güçlüğü gibi belirtiler de görülebilmektedir ve bunlar hastalık çok ilerlediğinde hastayı komaya sokacak nitelikte olabilmektedir.

Ayrıca, karaciğer sirozuna yakalanan hastalar bazı ilaçlar ile bu ilaçların yan etkilerine karşı daha hassastırlar, çünkü bu ilaçlar genellikle karaciğerde matabolize edilmektedir. Karaciğer sirozu rahatsızlığında karaciğerden atılan bu ilaçların etki etme sürelerini uzatmakta ve hastaların kan seviyelerini arttırmaktadır.

Tedavi Süreci

Alkol kullanımına bağlı olarak gelişen sirozun bir tedavisi bulunmamaktadır ancak, hastayı rahatlatmak ve bazı önlemler alarak hastalığın şiddetini azaltmak mümkündür. Karaciğer sirozunun hepatit sonucunda görüldüğü durumlarda ise interferon tedavisiyle virüslerin çoğalması engellemek mümkündür. Bunun dışında hastalığın kısmen de olsa kontrol altına alınabilmesi için yapılması gereken şeyler de vardır. Bunlardan en önemlisi hastanın tedavi boyunca kesinlikle alkol kullanmaması ve yağlı yiyeceklerden uzak durması gerekmektedir. Ayrıca, vücutta oluşan eksikliklerin giderilmesi için vitamin alımı gerekebilmektedir. İdrar söktürücü ilaçlar ile de hastanın karnında biriken su miktarını azaltmaya çalışmak gerekmektedir. Karaciğer nakli ile hastalık iyileştirilebilmektedir ancak, bunun için hastanın vücuduyla uyumlu karaciğer bulmak gerekmektedir.
" } ] }