{ "title": "Karaciğer Biyopsisi", "image": "https://www.karaciger.gen.tr/images/karaciger-biyopsisi.jpg", "date": "19.01.2024 19:32:36", "author": "Nilüfer Çembertaş", "article": [ { "article": "Karaciğer Biyopsisi, Karaciğer karnın sağ üst bölgesinde yer alan vücudun en büyük organıdır. Kan yoluyla aldığı besinleri işleyerek vücudun yağ, protein ve şeker dengesini düzenler. Vücut korumasında yer alan antikorların üretiminde görev alır. Karaciğer'deki işlevsel bozulmalar olması ya da kist görülmesi halinde tanı koymak amacıyla biyopsi yapılır. Örneğin, siroz hastalarında hastalığın seyrini, ciddiyetini, şiddetini belirlemek amacıyla yapılabilir. Karaciğer biyopsisi karaciğerden ya da karaciğerde fark edilen tümörden genellikle iğne kullanılarak 1 santim boyutlu küçük bir parçanın alınmasıdır. Bu işlem yaklaşık birkaç saniye sürmekle birlikte işlem sırasında kişi kendinde olmalıdır. Alınan parça pataloji bölümüne gönderilerek incelemesi yapılır. Biyopsi sırasında ve sonrasında hafif ağrı hissedilebilir. Karaciğer biyopsisi 3 yolla yapılır, bunlar; Perkütan, Transjuguler, Laparoskopik biyopsilerdir.

Perkütan; Ciltten yapılan karaciğer biyopsisidir. Lokal anestezi ile ağrısız şekilde gerçekleştirilir. İşlem sırt üstü şekilde yatar pozisyonda iken gerçekleştirilir. Genelde ultrason cihazı ile parça alınacak doku görüntülenerek yapılır. Bu nedenle yanlış yerden parça alma ihtimalinin en düşük olduğu karaciğer biyopsisidir. Ultrason görüntülemesi sayesinde safra kesesi, atar ya da toplar damarlara zarar verme ihtimali yoktur.

Transjugüler; Boyun toplardamarı yoluyla yapılan biyopsidir. Boyun toplardamarından karaciğer toplardamarına doğru bükülebilir sonda ile sokulan iğne yardımıyla karaciğerden parça alınır. Bu yöntem sıklıkla kanda pıhtılaşma bozukluğu olan hastalara uygulanır. Cerrahi yolla öteki biyopsi türlerine göre daha büyük ve daha çeşitli doku örneği sağlama üstünlüğüne sahiptir. Biyopsi görülerek alındığından tanının yapılmasını kolaylaştırır.

Laparoskopik karaciğer biyopsisi; genel anestezi uygulanarak göbek deliğinden ince bir teleskopun karaciğere doğru sokulması ve organların izlenmesini temel alan bir biyopsi türüdür. Hem tanı hem tedavide uygulanabilir. İğnenin karaciğere girdiği noktadan kanamayı izleme olasılığını vermesi ve karaciğerin gözlenerek en uygun bölgeden örnek alınması gibi üstünlükleri vardır. Fakat çok deneyimli kişiler tarafından yapıldığında bile hasta açısından rahatsızlıklara sebep olabilir. Damar, bağırsak ve mesane oluşan zedelenmeler, laparoskopi sonrası enfeksiyon ve sağ omuzda ağrı en sık rastlanan rahatsızlık örnekleridir. Laparoskopik biyopsi sırasında her an açık ameliyata geçme ihtimali olabilir. Bu durum oluşum göstermiş komplikasyondan ötürü ya da işlemin laparoskopiye uygunsuz oluşu yüzünden olabilir.

Genel olarak karaciğer biyopsilerinin hepsinde işlemden önce 6 saat gıda alımı kesilmeli, işleme 2 saat kala su içmek de bırakılmalıdır. Kişi kan sulandırıcı ilaçlar kullanıyorsa bu ilaçlar da işlem öncesinde alınmamalıdır. Her ilacın farklı bir şekilde bırakılması gerektiğinden doktor gerekli yönlendirmeleri yapacaktır, çünkü bazı kan sulandırıcı ilaçlar hayati önem taşıdığından direk kesilmeleri uygun değildir.

İşlem sırasında genellikle bir sıkıntı yaşanmaz fakat ender olarak biyopsi iğnesinin girdiği noktada kanama ya da karın içi boşlukta kanama görülebilir. Yine nadiren biyopsi iğnesi girdiği noktalara yakın olan safra kesesi, ince bağırsaklar ya da böbrekler üzerinde doku hasarına neden olabilir. Biyopsinin ardından 1 gün boyunca ağrı devam edebilir.

Biyopsi sonrası, yaklaşık 10 saatlik gözetim devam eder. Bazı durumlarda hasta gece yatılı olarak hastanede konuk edilebilir. Taburcu edilen hasta 1 hafta dinlenmeye özen göstermeli, 5 kilogramın üzerinde ağırlık kaldırmamalıdır.
" } ] }